23 Haziran 2016 Perşembe

CİNSEL EĞİTİM: EBEVEYN TUTUM VE YAKLAŞIMI



Nasıl konuşalım?

 Kendinizi uygun kaynaklardan da yararlanarak, zihinsel ve duygusal olarak hazır hissettiğinizde,

 Sakin, rahat, yargılamayan bir tavırla,

 Cinsel içerikli soru ve cevaplarını anlamaya gayret ederek,

 Cinselliğin doğal olduğuna vurgu yapıp uygun tavrı destekleyerek,

 Çocuğumuzun yaş ve gelişim düzeyine uygun bilgiler vererek,

 Basit ve kısa cevaplarla,

 Beden dilinizin, mimiklerinizin farkında olarak,

 Çocuk hangi ebeveyne soru sorduysa onun cevabıyla,

 Doğru terminoloji kullanarak,

 Cinselliğin sevgi ve duygularla ilişkisini anlatarak,

 Dokunmanın türlerini anlatarak,

 Bedeninin kıymetli ve özel olduğuna vurgu yaparak,

 Hoşlanmadığı dokunuşlar, bakışlar, sözlerle.. karşılaşırsa buna izin vermemesini söyleyerek,

 Hoşlanmadığı durumlarda nasıl yardım isteyeceğini öğreterek,

 Cinsellik hakkında kendi değerlerinizi onunla paylaşarak, kaygılarınızı da ifade ederek,

 Doğru bilgi kaynaklarına ulaşmasına fırsat vererek,

 Yaşının üzerinde, yanlış, pornografi içeren kaynaklara ulaşma olasılığını kontrol ederek,

 Özel alan ve mahremiyet kavramlarını açıklayıp özel alanının oluşmasına fırsat vererek (kendi

odası ve yatağında uyuması, odasına kapıyı çalmadan girmemeniz),

 Tutarlı bilgi ve yaklaşımla,

 Dürüst davranarak (“bilmiyorum”),

 Kız-oğlan arkadaşlığını destekleyerek,

 Fiziksel temas, sıcak ve yakın ilişki ihtiyacını karşılayarak,

 Bedeni ve cinselliği ile gurur duymasına destek olarak,

 Ayıplamak, susturmak, utandırmak, azarlamak,

 Sorularını geçiştirmek ve/veya yanıtsız bırakmak,

 Yanlış ve yalan bilgi vermek,

 Utanmak, aşırı kaygılanmak, gülmek,

 Soruyu gereksiz ayrıntılarla yanıtlamak,

 Çok açık davranmak,

 Cinsellikle ilgili olumsuz duygular aktarmak,

 Cinsel ilişkiye tanık etmek,

 Bebeğim, aşkım, sevgilim gibi hitaplar kullanmayarak,

 Cinsiyete özel mesajlar vermek, cinsiyet ayrımcılığı yapmak.

 “Kız – erkek” yerine “kız - oğlan”

 “Bayan/hanım – erkek” yerine “kadın - erkek”

 “Göğüs” yerine “meme”

 “Hastalanmak” yerine “adet olmak”, “regl olmak”

 Kızlar: “kukuş”, “kutu” yerine “vulva”

 Oğlanlar: “pipi” ve “yumurtalıklar” yerine “penis” ve “testisler”

 “Kızlık zarı” yerine “himen” veya “vajinal doku”

Cinsel Eğitim: Kavramlar ve Yaklaşım

Cinsel eğitim

Her kuşağa kültürel yapılarına uygun olarak verilen ve onların;

 fiziksel gelişimlerini anlamalarına,

 değerlerini ve beklentilerini tanımlamalarına,

 hak ve sorumluluk bilinci kazanmalarına,

 mutlu/doyumlu bir yaşama hazırlanmalarına yardımcı olacak eğitimdir.

Cinsel eğitim neden önemli?

Cinsel gelişim sürecinde ebeveynleri tarafından doğru bilgi, tutum ve yaklaşımla desteklenen çocuk;

 Kendisinin ve diğer cinsiyetin bedenini tanır.

 Bedeninin sorumluluğunu alır.

 Özel alanını ve sınırlarını tanımlar.

 Bedeninin özel, değerli ve kendisine ait olduğunu bilir.

 Cinsel istismar ve tacizden nasıl korunacağını bilir.

 Yaşadığı ergenlik değişimlerini anlar ve kabullenir.

 Bedeniyle ve yaşadığı değişimlerle ilgili kaygıları azalır.

 Cinsel davranışlarla ilgili bilinçli ve sorumlu kararlar alabilir.

 Yanlış kanallardan gelen bilgileri değerlendirebilir.

Cinsel eğitim… Peki nasıl?

 Ne zaman? Doğumla

 Nerede? Evde, okulda

 Nasıl? Yaşa uygun, doğru dil, tutum ve bilgiyle

 Ne kadar? Sorduğu/ihtiyacı kadar

 Kim? Ebeveynler, öğretmen, doğru bilgi kaynakları

Siz bilgi vermezseniz..

 Arkadaşlarından,

 Gazetelerden,

 Erotik dergilerden,

 İnternetten,

 Pornografik filmlerden öğrenirler.

Araştırmalar, cinsellik hakkında aileleriyle konuşabilen çocukların ve gençlerin, cinsel birlikteliği ileri

yaşlara ertelemeyi seçtiklerini gösteriyor. Bu konu aile içinde konuşulmadığında temel bilgi kaynağının

arkadaşlar ve internet olduğu, edindikleri güvenilir olmayan bilgilerle risk oluşturabilecek davranışlara

daha çok yöneldiklerini vurguluyor.

Çocukların, gençlerin kendilerini sağlıklı olarak tanımlayabilmek için cinsellik hakkında doğru bilgi

edinmeleri önemlidir. Cinsellik, cinsel davranışların ötesinde bedenini tanımasını, kendisi hakkındaki

algı ve yargılarını, seçimlerini, diğerleri hakkında neler düşündüğünü ifade eder. Yaşadığı dünyayı

anlamasına katkı sağlar. Yani cinsellik ergenlikle birlikte gündeme gelen bir olgu değil, doğumdan

itibaren çocuğun içinde bulunduğu ve deneyimlediği bir olgudur.

Çocuk 3 yaş civarında bedenini tanımaya, cinsiyeti keşfetmeye başlar ve bu dönemde cinsellik üzerine

konuşmaya başlamak işinizi oldukça kolaylaştırır. Bu yaşlarda çocukların temel merakları “bebekler

nereden geliyor?” ve “kız-oğlan çocuklarının üreme organlarının farklılığı” üzerinedir. Sorularına

anlayabileceği kadar somut, kısa ve öz yanıtlar vermek çocuğun zihninde, “ben bedenim hakkında

ailemle konuşabilirim” algısının oluşmasına katkı sağlar.

Çocuğun cinsellik algısı aslında henüz bedenini yeni keşfetmeye başladığında, ebeveynlerin verdiği

tepkilerle şekillenmeye başlıyor. Örneğin, cinsel organlarına dokunan bir çocuğa ebeveyn bunun çok

ayıp olduğunu ve bir daha dokunmaması gerektiğini söylerse çocuk cinselliğe suçluluk duygusu ile

yaklaşıyor ve kendi bedenini keşfetmeye ait dürtülerini bastırmak durumunda kalıyor. Aile, çocuğa

bedenine olan merak ve ilgisinin doğal olduğu mesajını verirken bir yandan da bedeninin ona ait ve

özel olduğunu vurgulamalıdır. Çocuk böylece vücudunu keşfederken hem suçluluk duymaz, hem de

özel alanını oluşturarak bu davranışı toplum içinde göstermenin uygun olmadığı mesajını da almış

olur.

Bedeninin çocuğa ait ve özel olduğunu konuşmak, cinsel sınır ihlalleri konusunda çocukta farkındalık

oluşturmaya katkı sağlar. Çocuğun istemediği bir temas karşısında sınır koyabilmesi ancak duygusal

ve bedensel farkındalığının gelişmiş olmasıyla mümkündür. Özgüvenli, kendini ortaya koyma becerisi

gelişkin çocuklar böyle durumlarla karşılaştıklarında “hayır” diyerek sınır koyabilirler. Bedeni ve

duyguları hakkında ailesi ile rahatlıkla konuşabildiği bir güven ortamında yetişen çocuk, cinsel sınır

ihlaline maruz kaldığında bu durumu bir yetişkinle paylaşabilir ve böylelikle koruyucu önlemler almak

mümkün olur. Anne ve babaların da çocuğun özel alanına saygı göstermesi ve bedeninin ona ait ve

özel olduğunu vurgulayarak davranması önemlidir. Odasına kapıyı çalmadan girmemek, istemediği

zaman öpmemek ya da sarılmamak gibi..

Özellikle büyümenin başladığı 10 yaş civarında çocuğunuzla ergenlik döneminde oluşacak değişimler

hakkında konuşmak ve onun sorularını yanıtlamak “zihinsel hazır oluşuna katkıda bulunmanız”

açısından son derece önemlidir. Çocuğun cinsellikle ilgili sorular sormuyor oluşu bu konuyu merak

etmediğini göstermez. Arkadaşları, internet gibi çeşitli kaynaklardan kontrolünüz dışında bilgiler

ediniyor olabilir. Bu konuda önleyici olabilmek için erken çocukluk yaşlarından itibaren cinsel gelişim

hakkında konuşmak ve sorularını yanıtlamak önemlidir.